11 Şubat 2017 Cumartesi

Umut Var mı?

   Ben aslında hiçbir şey bilmiyorum, bildiğim tek şey hiçbir şeye tek pencereden bakmamak gerektiği. Bu nedenle inançlar da dahil hiçbir şeyde katı değilim. Pencerelerinizi çoğalttığınız da aslında umudu da çoğaltıyorsunuz. Hemen size en karanlık örneklerden birisini vereyim, ve aslında birçok sorunun da cevabnı vermiş olayım okuduğunuz blog ile alakalı.

İnsanlığın Gelecek Umudu

   Tarihe şöyle bir baktığımız da, ne kıyımlar ve vahşetler görüyoruz. Bir birini yok etmeye adamış halklar ve asla tahammülleri yok... Diğer taraftan ise kendisini insanlığa adamış olanlar, belki daha azlar ama daha etkililer. Asla kendinizi bu iki tarafın sadece birinde görmeyin! Ben artık mutlu sona çok yakın olduğumuza inanıyorum. Bütün bu yaşananların da, o mutlu sonun hazırlığı ve temizliği olduğuna inanıyorum. İleride sahip olacağımız bir gücü, ego ve karanlık tarafımızın kontrol etmemesi için ehlileştirildiğimize inanıyorum. 

Neden mi buna inanıyorum?

Çünkü, baktığım pencerelerin çoğunda vardığım sonuç bu. Hemen size kısa kısa birkaç pencereden ne gördüğümü yazayım.


Manipülasyon (Gizli ve Açık Manipülasyonlar)

 Manipülasyon dediğimiz de aklımıza ne geliyor?

Aslın da Manipüle etmek insanın doğasında olan bir durum ve sadece insanlarda olan bir durum da değil. Manipülasyon bir başlık olarak ele alındığında çok geniş bir konu ve tek bir yazıda toparlanacak bir konu asla değil. Yaşamımızın neredeyse her anında maruz kaldığımız, kimi sadece ticari amaçlı ama çoğunlukla dini ve siyasi manipülasyonlar var. Bunların dışında, bilimsel amaçlı maruz kaldıklarımız ve doğa manipülasyonları var. Bizim bu yazıda işleyeceğimiz Bilimsel Manipülasyonlar olacak, zira çok geriye gitmemiz gerekecek konu başlangıcı olarak. O kadar geriye gittiğimiz de, sorulara cevap vermek için bir kaynak gerekli olacak. 


Şimdi öncelikle Ses Manipülasyonları diyerek herşeyin ilk başına dönelim. İnsanın ilk etkilendiği, tepki verdiği, öğrendiği, taklit ettiği, kontrol ettiği şeylerin başında Ses geliyor. Mesela evcil hayvanınızı düşünün, sizin ses tonunuza göre aslında çoğu şeyi algılıyor ve davranıyor. İnsandan daha kabul edilir örnek olarak bakarsak, bugün hipnoz veya meditasyonları örnek olarak verebiliriz. İşte insan ilk duydugundan beri sesi takip etti, Ses insanın bugün sahip olduğuna gelen yolu açan, en büyük etkenlerden birisidir. Tabi, insan sesi tanıdıkca ve gücünü keşfettikce, bugüne gelen tarihimize kadar sürekli kullandı. Müzik mesela, insanın bence keşfettiği en büyük ikinci şey, birincisi başka bir yazı konusu... Seslerin insan beyninde, anlık ve zamanla etkileri olur, birçoğumuz bilinçsizce hem kendimizi hem de çevremizi çok zaman etki altına alırız. Ama bu işin iyi tarafı, çünkü bunu bilinçlice yapanlar da var! İşte bizi de ilgilendiren kısmı burada başlıyor.
  

Öncelikle neden bu yazıyı şimdi yazma gereği duydum ona cevap vermek istiyorum. Kısa süredir Türkiye'de kimsenin fark etmediği şeyler olmaya başladı ''iki çocuğunu öldüren anne, Yaşam Koçunu öldüren kız, abisini öldüren genç vs'' hepsi de, bir anda bu duruma gelmiş ve doğal olmayan savunmaları var. Bu durum dışarıdan bir müdahale olasılığını çok güçlendiriyor. Tabi bu konuya, Komplo Teorileri olarak girmeyeceğiz ve öyle de bakmayacağız. Konuya girişte sadece bir örnek olarak ekledim. Yazının devamında da bir kaç örnekle daha değinmekle yetineceğiz.

  Ses Bilimi, bir
çok insanın, kurum ve hatta bir çok devletin dahi farkında olmadığı kadar önemli bir bilim dalıdır. İnsana her mesafeden ve neredeyse her durumda savunmasız yakalayabileceğin, en açık yolların anahtarlarına sahip olan yegane bir bilimdir. Ses dediğimiz şeyin aslında ne olduğunu, sanki bedenlenmiş bir varlik gibi size resmedebilecek, tanımlayabilecek ve hatta deneysel kontoller yapabilecek bir bilim dalıdır. Askeri ve İstihabart konularında da çok etkin kullanılabilinecek bir konudur ayrıca.  Konumuzun ''Sesi keşfetmek ile başlayıp bugüne kadar gelecek sürecinin kısa özeti. Şimdi başlayalım...

24 Ekim 2015 Cumartesi

Evrende Yalnız mıyız? Değilsek Neden İletişim Kuramıyoruz? (ikinci bölüm)

Bir önceki bölüm de, ''Bizden milyonlara yıl ileride bir teknolojiye sahip olan, diğer ırkları ararken. Kullandığımız ve bizi engelleyen bedenden kurtulmamız gerektiği''nden bahsetmiştiniz. Bu bedenden nasıl kurtuluruz ve neden kurtulmalıyız?

Aslın da bu sorunun cevabı çok uzun. Ben olabildiğince uzun anlatmaya çalışacağım ama yine de, bu yazı da tamamını anlatmam imkansız. Belki 3. 4. ve hatta 5. yazılar da olacak bu sorunun cevabı için.

Şimdi konunun ortalarından yani bugün den başlayalım cevap vermeye...

22 Ağustos 2015 Cumartesi

Zaman da Yolculuk

Biz zamanı durdurabiliyor ve ileri alabiliyoruz, sadece geri alamıyoruz!

Nasıl yani?

Şimdi yukarıda iddia ettiğim şeyi doğru açıklamamız ve anlamamız için ZAMAN dediğimiz şeyin ne olduğunu bir açıklığa kavuşturalım.


31 Temmuz 2015 Cuma

Evrende Yalnız mıyız? Değilsek Neden İletişim Kuramıyoruz?

Konuya başlamadan sormak istiyorum. Bu konunun daha önceki yazılar ile ne alakası var?

Peki öncelikle buna kısaca cevap vereyim başlarken ama bu sorunun asıl cevabını konunun sonunda vermem daha anlasılır olacaktır. Daha önce de belirttiğim gibi ''Bilgi her zaman değerlidir ve herhangi bir bilgiyi -Bu benim işime nerede yarayacak? diyerek alamazsın'' aksi taktir de, hayatın da sadece sorular birikir ve hatta daha da kötüsü sorular bile olmaz.

29 Temmuz 2015 Çarşamba

Hackerlık Konusuna Değişik Bir Bakış

Hacker Deyince Aklımıza Ne Geliyor?

Hepimizin aklına eminim ki, Bilgisayar Korsanları gelecektir. Ancak aslın da kavram çok çok daha eskidir, binlerce yıl öncesine kadar uzanan bir tarih söz konusudur.

Nasıl yani, hackerlık kavramı bilgisayarın gelişimi ile ortaya çıkmadı mı?

Evet, HACKER şeklinde isimlendirilmiş hali için haklısınız ancak ben bu isimden bahsetmiyorum, dikkat ederseniz KAVRAM dedim. Yani Hacker Felsefesinin özünden bahsediyorum. Ama sanırım önce kimlere hacker diyoruz ona bir bakalım.