22 Ağustos 2015 Cumartesi

Zaman da Yolculuk

Biz zamanı durdurabiliyor ve ileri alabiliyoruz, sadece geri alamıyoruz!

Nasıl yani?

Şimdi yukarıda iddia ettiğim şeyi doğru açıklamamız ve anlamamız için ZAMAN dediğimiz şeyin ne olduğunu bir açıklığa kavuşturalım.




Lütfen Okumaya Buradan Başlayın
Daha Anlaşılır Olması İçin, Sırayla Devam Edin.

Zaman - Dünyanın, Güneşin etrafında dönme süresi ile ölçeklendirdiğimiz bir birim. (WikiPedia) En kısa hali ile sanırım bunu diyebiliriz. Peki gerçekte zaman o mudur? Yani aslında zaman da yolculuk dediğimiz de bu döngünün kontrolüne sahip olmayı mı düşlüyoruz yoksa, yaşadığımız veya yaşayacağımız bir durumun anına mı ulaşmak istiyoruz?

Yaşadığımız veya yaşayacağımız bir durumun anına ulaşmaya çalışıyoruz. Fakat bu ikisi arasında ki fark nedir?

İkisi arasında ki fark, birincisin de yani döngüyü kontrol etmek dediğimiz de aslın da hayatımız da olan yada olacak bir duruma müdahale edemiyoruz. Şöyle ki - Diyelim ki, dünyayı tersine döndürmeyi başardık veya yüksek bir hıza ulaşıp zaman da sıçrama yaşadık. Aslın da bunların ikisi de mümkün değil yada diğer değişle gerçekleşse bile bunun bizim hayatımıza hiçbir etkisi olmaz, yani eylemin gerçekleşme durumunu etkilemez. Kırdığınız bir bardağı eski haline getiremez veya onu kırmadığınız ana ulaşamazsınız.

Nasıl yani, biraz kafa karıştırıcı olmadı mı?

Daha da açalım konuyu, Bizim aslın da zaman dediğimiz de aklımızdan sadece durumların akışı geçiyor ama ölçeklememizi evren döngüsü üzerine yapıyoruz. Oysa evrende oluşturduğumuz zaman da, bir durumlar silsilesi ile ortaya çıkıyor. Madem ki, evrende de, zaman bu şekilde oluşuyorsa, ya evrenden öte bir şeye ulaşmalıyız ve zamanın ne olduğunu o zaman anlamalıyız yada o döngüden çıkartıp kendi döngülerimize indirmeliyiz.

Hemen bir örnek vereyim daha anlaşılır olsun. Dünyanın, güneşin etrafın da bir tam tur dönüşü ile oluşturduğumuz zamanı, yani evrenin eylemini değil de elimiz de tuttuğumuz ve kırmaya hazırlandığımız bardağa göre uyarlayalım. Ben bardağı elimle havada tutuyorum ve heran bırakabilirim, bırakmadığım heran aslında zamanı durdurmuş oluyorum yani eylemi daha doğrusu durumu bekletiyorum. Tekrar buraya geri gelemem, yani bardağı bıraktığım an, durum gerçekleşmiştir ve geri alamam ama istediğim süre bekletebilirim veya hızlandırabilirim.

İyi ama bu verdiğiniz örnek zamanı durdurmuyor ki, zaman akmaya devam ediyor.

Tekrar aynı soru ile başlayarak bu soruya cevap vereceğim. Zaman dediğimiz şey nedir? Evrenin döngüsü ile ölçeklendirdiğimiz bir birim. Eğer bizim döngümüz zaman olamıyorsa evrenin döngüsü de olamaz, daha ötede aramalıyız. Kesinlikle zaman evrenin düngüsü ise, o evrenin zamanıdır bizim değil. Bizim zamanımızı bizim döngülerimiz belirler. Bu durum da benim için bardağı kırdığım zaman, benim kontrolümde ve ben istediğim için gerçekleşiyordur. Hiç yaşanmamış yaparak o zaman da sıçraya bilirim veya kırma anını olabildiğince yavaşlatabilir veya hızlandırabilirim ve hatta dahası, istediğim kadar bekletebilirim. Tek sorun geri saramam.

Aslın da geri saramam derken de, bundan kesinlikle emin değilim. Sadece şuan için henüz bilmiyorum ama zaten bugüne kadar zaman dediğim şey bu değildi. Henüz keşfettiğim birşey de (bilmiyorum zamana bu şekilde yaklaşan biri oldumu) hemen her konuya hakim olmak zaten mümkün değil. Ayrıca bu hakikat de demiyorum sadece bir teori. Belki doğru bir yaklaşımdır, ben oltayı attım. Balığı yakalayan yakalasın veya biri bunun doğru olmadığını ve olamayacağını isbatlasın.

Diğer taraftan baktığımız da, dinler de bahsedilen farklı zaman dilimlerini de anlamak kolaylaşıyor. Mesele şöyle örneklendirebiliriz, Bizim zaman ölçeğimiz olan güneşin zaman ölçeği nedir?

Yani bizim bir günümüz güneşin ne kadar zamanına tekabül ediyor? Bu sorulya cevap verdiğimiz de, Kur-an da bahsedilen (Dedi ki: "Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?" Mü'minun Suresi; 112 diye bahsedilen zaman ölçümünün kaynağını bulabiliriz.

Devam Edecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder